Türkiye'de tarım, istihdam, ihracat ve ulusal gelire yaptığı katkı ile önemli bir sektördür. Tarım sektörü, 6,1 milyon istihdam, 62,7 milyar dolar gelir ile önemli bir ekonomik faaliyettir (2011). Türkiye 2014 yılında 190 ülkeye, 18,7 milyar $ değerinde, 1707 tür tarım ürünü ihraç etmiştir[2].
Tarımsal istihdam 1980 yılında %50,6 iken 2003'te %34,3, 2011'de %25,5 oranlarına inmiştir. Tarımda çalışanların sayısının azalması hizmet ve sanayi sektörlerinde çalışan insanların sayısının artması neticesinde oluşmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında tarım sektörü GSMH içinde %42,8 paya sahipken, 1970'te %36, 1980'de %25, 1990'da %16, 2000'de %13,5, 2003'te %12,6, 2011'de %8,1'e düşmüştür. Tarım ürünlerinin ithalat içindeki oranı; 1980 yılında %0,6 iken 2011 yılında %7,3'e yükselmiştir[3].
Tarımda çalışanların oranı yüksek olmasına rağmen ulusal gelirden aldıkları pay düşüktür. 1980'de nüfusun %50,6'sı tarımda çalışırken,ulusal gelire katkıları %25 olmuştur. Gelişmiş ülkelerde tarımda istihdam edilen nüfusun oranı %3,5 gibi çok daha düşüktür[4].
Temel veriler | Türkiye(2002) | Tarım (2002) | Tarımın payı(%)(2002) | Türkiye(2011) | Tarım (2011) | Tarımın payı(%)(2011) |
---|---|---|---|---|---|---|
Nüfus(milyon) | 69,3 | 23,7 | 34,2 | 74,7 | 17,3 | 23,2 |
İstihdam(milyon) | 21,3 | 7,4 | 34,9 | 24,1 | 6,1 | 25,5 |
Milli gelir(milyar $) | 230,5 | 23,7 | 10,3 | 772,3 | 62,7 | 8,1 |
Kişi başı gelir ($) | 3492 | 1064 | 28,6 | 10444 | 3653 | 35,0 |
İhracat(milyar$) | 36,0 | 4,0 | 11,2 | 134,9 | 15,3 | 11,3 |
İthalat(milyar$) | 51,5 | 3,9 | 7,7 | 240,8 | 17,6 | 7,3 |
Türkiye arazisinin %55,9'u 1000 metreden fazla yükseltiye sahiptir. %15'ten fazla eğime sahip alanlar ülke topraklarının %62,5'ini oluşturur. 1. 2. ve 3. sınıf kaliteli topraklar %24,5 oranındadır ve bu arazilerin %90'nı tarım arazisidir. 77,9 milyon hektar Türkiye arazisinin 26,3 milyonu tarımda kullanılır.
Türkiye'de denize göre konum, enlem ve yükseltiye bağlı üç temel iklim tipi görülür: Karadeniz iklimi, Akdeniz iklimi, Karasal iklim. Bu iklim tipleri bölgeler içinde değişiklik gösterir ve alt tiplere ayrılır. Örneğin; İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görülen karasal iklimler birbirinden kısmen farklıdır. Bu iklim çeşitliliği Türkiye'de pek çok farklı ürünün yetişmesine imkân vermiştir. Akdeniz Bölgesinde meyve-sebze, seracılık, turunçgiller, Ege Bölgesinde zeytin, tütün, turunçgiller, Trakya'da ayçiçeği, Güney Marmara'da sebze-meyve, Karadeniz'de fındık, çay, tütün, İç Anadolu Bölgesinde tahıllar ve şeker pancarı, Güneydoğu Anadolu'da pamuk, tahıllar yetiştirilmektedir.
Bölgelerin Türkiye tarımsal katma değerine katkısı 2000 yılında şu şekilde gerçekleşmiştir[3]: Ege %20,4, Akdeniz %17,65, İç Anadolu %15,32, Karadeniz %14,68, Marmara %14,97, Güneydoğu Anadolu %10,79, Doğu Anadolu %6,55.
Bölgelerin ekonomilerinde tarımın payı ise şu şekilde gerçekleşmiştir(2000 yılı): Marmara %5,30, İç Anadolu %12,18, Ege %16,07, Akdeniz %20,22, Karadeniz %21,71, Doğu Anadolu %26,90, Güneydoğu %28,38.
2014 yılı için bazı ürünlerin üretim miktarları aşağıda verilmiştir[6].
Türkiye tarımının kronik sorunları verimsizliğe sebep olmaktadır. Tarım topraklarının miras yoluyla küçülmesi, sulamanın yaygın olmaması, doğal şartlara bağlı tarım yapılması, makine kullanımının yetersizliği, bu sorunların bazılarıdır. Girdi maliyetlerinin yüksek olması, yeni teknik ve teknolojilere uyum sorunları, çiftçinin eğitim yetersizliği, desteklemelerin etkisiz ve yetersiz olması, üretici-tüketici arasındaki aracıların fazla olması, tarım verilerinin düzenli toplanmaması diğer sorunlardır[6].
|tarih=
(yardım)